16 Aralık 2010 Perşembe

THE BLIND SIDE

Dün gece muhteşem bir film seyrettim ve hemen burada paylaşmak istiyorum. Kasım 2009 yılında gösterime girmiş olmasına rağmen ben bir Sandra Bullock hayranı olarak bu kadar geç seyrettiğim için kendime kızdım. Çünkü şimdiye kadar seyrettiğim en güzel filmlerden biriydi.
Önce "aman 2 saat çok uzun seyretmesem mi acaba" dedim. Tuğçe'nin "anne seyret çok güzel" demesi üzerine başladığım film ilk dakikalarından itibaren beni oturduğum yere resmen çiviledi. :)
Michael Oher'in gerçek hayat hikayesinden alınmış olan ve Sandra Bullock'un muhteşem oyunculuğunu sergilediği bu film beni zaman zaman güldürdü, zaman zaman üzdü.
Zor durumda olan, spor salonunda yatan, çamaşırlarını çamaşırhanede yıkayan zenci bir gencin Sandra Bullock sayesinde nereden nereye gelişi.
Zengin aile ve kimsesiz zenci çocuğun yollarının birleştiği ve bu aileye katıldığı andan itibaren bu ailenin bir bireyi olması, kocası ve çocukları da dahil bu aileye kabul edilmesi.
En sevdiğim filmler arasında arşive konacak ve zaman zaman izlenecek bir film diyebilirim.
Ayrıca Sandra Bullock'un "en iyi kadın oyuncu" ödülünü aldığı bu hoş aile filmini eğer izlemediyseniz kesinlikle izlemelisiniz.
Aklımda kalan bir diyalog:
- Neden spor salonuna gitmek istiyorsun ?
- Çünkü orası sıcak.